Aşırı spor yapmak hem psikolojik hem de fiziksel bağımlılık yapabiliyor. İlerleyen vakalarda depresyona girenler bile var. Spor bağımlılığı ve yoğun spor yapmak arasındaki farkı masaya yatırıldı
Her gün mutlaka spor yapma ihtiyacı mı duyuyorsunuz? Spor yapamadığınızda gerçekten rahatsız oluyor, hatta agresifleşiyor musunuz? O zaman bir spor müptelası olabilirsiniz! Son dönemde Amerika ve Avrupa'da yapılan birçok araştırmanın sonuçlarına göre, spor psikolojik ve fiziksel bağımlılık yapıyor! Son olarak Amerika'da yapılan bir araştırmada, spor bağımlılarının spordan uzak oldukları zamanlarda beyinlerinin belli bölgelerinde hareketlilik saptandı.
UYKU BOZUKLUĞU BAŞLAR
Uzmanlar, "Bu beyin bölgeleri, bağımlı oldukları maddelerden mahrum kaldıklarında, kokain, morfin, nikotin veya alkol bağımlısı farelerde aktive olan beyin bölgeleriydi" diyor. Spor, kişinin gündelik hayatının merkezini oluşturduğunda, aile, iş ve ilişkilerinin önüne geçtiğinde bağımlılık da ortaya çıkıyor. Daha ileri vakalarda ise kişi depresyona giriyor, uyku bozuklukları ve anksiyete (kaygı bozukluğu) yaşayabiliyor.
KENDİNİ SUÇLU HİSSEDER
Teorik olarak spor bağımlılığı; kişinin haftada beş günden fazla, en az iki-üç saat vücuduna zarar verecek kadar çok egzersiz yapması olarak açıklanıyor. Kişi egzersiz yapmadığı zaman kendisini suçlu hissediyor ve yaptığı egzersiz hiçbir zaman onun için yeterli olmuyor. Bu sorunun altında kilo verme, güzelleşme kaygısının olabileceği gibi, kişinin kendisini güçlü hissetme ihtiyacı, suçluluk ve kendini cezalandırma duygusu da yatabiliyor. Aşırı stres de egzersiz bağımlılığına sebep olabiliyor. Aşırı egzersiz bağımlılığı, vücuda fiziksel zararlar da veriyor. Kişi, aşırı su kaybı, sakatlanmalar, kemik erimesi, kalp ve dolaşım problemleri yaşayabiliyor. Aşırı egzersiz bağımlılığının tedavisinde psikolojik destek almak şart.
TERAPİ İYİ GELİR
Terapi sürecinde, kişinin bastırdığı problemlerin yüz üstüne çıkarılması ve bu problemlerin çözüme kavuşturulması hedefleniyor. Amerikan Ulusal Yemek Bozuklukları Birliği'nin sözcüsü Peach Friedman da bu bağımlılığı yaşamış isimlerden... Hikayesini 'Bir Egzersiz Bağımlısının Günlüğü' isimli kitabında da okurlarıyla paylaşan Friedman, tecrübelerini şöyle özetledi:
NİYET VE MOTİVASYON
"Bağımlık konusunda sınırımız, niyet ve motivasyon. İki kişi, aynı miktarda spor yapıyor olabilir. Ancak biri sağlıklı, diğeri bağımlı olabilir. Sağlıklı olan, yaptığı şeyden zevk alandır. Kontrollü bir şekilde spor yapar ve sporu hayatının merkezine taşımaz. Bağımlı olan ise kendini mecbur hissettiği için spora gider. Bir seansı kaçırırsa kendini suçlu hisseder..." Spor psikoloğu Ceren Tokdemir de konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
DOZUNDA YAPILMALI
"Aktivite sonrası salgılanan ve mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin, kişinin kendisini son derece iyi hissetmesini sağlar. Amerika'da yapılan çalışmalar, CEO'lar arasında bu sorunun yaygın olduğunu gösteriyor. Düzenli egzersiz, mutlaka bir uzman denetiminde, kişinin yaşına, sağlık durumuna uygun ve tabii dozunda yapılmalı."
KİLO VERMEK İÇİN BAŞLAYIP PSİKOLOGLUK OLANLAR VAR!
Spor bağımlılığı yüzünden psikolojik tedavi almak zorunda kalanların sayısı az değil... Diş hekimi Ayşe Z., yaşadıklarını şöyle anlattı: "Hayatım boyunca hiç kilo sorunu yaşamadım. Ancak ikiz bebeklerimin doğumu sonrası, aldığım kiloları vermek için spora başladım. Bir yıl içinde, muhteşem bir fiziğe kavuştum. Haftada üç-dört gün salona gidiyor ve ayrıca tenis oynuyordum. Muayenehanemde zaman geçirmek yerine, spor yapıyordum. Sonunda psikolog yardımı almaya başladım."
BAĞIMLILIK BELİRTİLERİ
* Katı bir egzersiz rutininiz var mı?
* Bu rutini değiştirmekten korkuyor musunuz?
* Egzersizin dozu giderek artırıyor mu?
* Sporu, hayatınızdaki her şeyin önüne koyuyor musunuz?
* Bir günü bile spor yapmadan geçiremiyor musunuz?
Kaynak: sabah.com.tr