Günümüzde bir kadının ortalama 51 yaşında menopoza girdiği düşünüldüğünde kadınlar menopozu yaşayarak yaklaşık 30 yıl geçiriyor
Bir çoğunun bağımlılık, keyif ya da bir nefes duman diyerek tükettiği sigara, kadınların erken dönemde menopoza girmesine neden olabiliyor.
Uzmanlar, sigara içen ve içmeyen kadınlar üzerinde yapılmış olan çalışmalarda, sigara kullanan kadınların diğerlerine oranla daha erken menopoza girdiğini ve menopoza bağlı ortaya çıkabilen kemik erimesi, enfeksiyon, idrar kaçırma ve psikolojinin olumsuz etkilenmesi gibi durumlarla karşılaşma riskini artırdığını belirtiyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ümit Korucuoğlu, 18 Ekim Dünya Menopoz Günü ile ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''menopoz''un aylık adetlerin durması anlamına geldiğini söyledi.
Adet gören bir kadının yumurtalıklarından üretilen hormonların artık yapılmamasına bağlı olarak bir yıl adet görmemesi olarak tanımlandığını ifade eden Korucuoğlu, ''Altta yatan mekanizma ergenliğe girerken 500 bin civarında olan yumurtaların her ay tüketilmesi sonucu yumurtalıklardaki yumurtaların kritik seviyenin altına inmesi ve yetersiz hormon salınımına bağlı olarak aylık adetlerin önce düzeninin bozulması sonra da tamamen kesilmesidir'' dedi.
Korucuoğlu, dünyada ortalama menopoz yaşının 51 olduğunu ifade ederek, yapılan çalışmalara göre Türkiye'de ise ortalama menopoz yaşının 46 ile 48 arasında değiştiğini söyledi.
Menopoz yaşında, genetik faktörler önemli olduğunu, bunun dışında doğumdaki ve ergenliğe girerken mevcut yumurta sayısı ve yumurtaların tüketilme hızının belirleyici faktörler olduğunu vurgulayan Korucuoğlu, annenin menopoz yaşının bir kadının menopoz yaşını belirlemede önemli bir etken olduğuna dikkati çekti.
SİGARA KULLANIMINA DİKKAT
Korucuoğlu, yapılan bilimsel çalışmalarda sigaranın erken menopoz üzerinde etkili olduğunun tespit edildiğini belirterek, ''Sigara içen ve içmeyen kadınlar üzerinde yapılmış olan çalışmalar, sigara kullanan kadınların diğerlerine oranla daha erken menopoza girdiğini göstermiştir'' diye konuştu.
Bu nedenle, kadınların sigara kullanımından kaçınması gerektiğinin altını çizen Korucuoğlu, ''Bunun dışında hiç doğum yapmayanların da erken dönemde menopoza girdiği tespit edilmiştir'' dedi.
MENOPOZLA TEKRARLAYAN ENFEKSİYONLAR SIK GÖRÜLÜYOR
Korucuoğlu, kadınların çoğunda menopoza geçiş sürecinde adet düzensizlikleri, ateş basması gibi fiziksel ve psikolojik değişiklikler izlendiğini anlattı.
Menopoza geçiş tamamlandıktan sonra adetlerin durduğunu ve bulguların belirginleştiğini dile getiren Korucuoğlu, şöyle devam etti:
''Bu dönemin en sık şikayet edilen ve en sık görülen bulgusu ateş basmalarıdır. Ateş basmaları baş, boyun ve göğüs bölgesinde hissedilir, ciltte kırmızılık, vücut ısısında ani artış ve terlemeyle karakterizedir. Genellikle birkaç saniyeyle birkaç dakika arasında sürer ancak nadiren bir saate kadar uzayabilir. Menopoza geçiş döneminde her 10 kadından birinde tespit edilen ateş basmaları, menopoz döneminde her iki kadından birinde izlenmektedir. 5 yılın sonunda bu oran yüzde 20'ye düşmektedir.
Menopozla birlikte azalan hormon yapımına bağlı olarak iç ve dış cinsel organlarda ve idrar yollarında da birçok değişiklik ortaya çıkmaktadır. Vajinal kuruluk, cinsel hayatın olumsuz etkilenmesi ve tekrarlayan enfeksiyonlar sık görülür. İdrar sorunları da sık olup, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma en çok karşılaşılan sorunlardır.
Türkiye'deki menopozdaki kadınlar üzerinde yaptığımız çalışmada, ürogenital şikayetlerin sıklığını araştırdık ve sık idrara çıkmanın yüzde 16 ile en sık sorun olarak tespit edildi. İdrar kaçırma, ilişki sırasında ağrı ve vajinal kuruluk diğer sık görülen sorunlar olup yüzde 10 civarında izlendi.''
Korucuoğlu, azalan hormon üretimine bağlı olarak kemik erimesinin de çok sık karşılaşılan bir sorun olduğunu belirterek, ''Menopozla birlikte tüm vücudunda belirgin değişiklikler yaşayan kadının psikolojik olarak da bu süreçten etkilenmesi oldukça sıktır'' dedi.
Korucuoğlu, kemik erimesinin engellenebilmesi için kadınların, mutlaka süt ve süt ürünleri tüketimine özen göstermesi, düzenli fiziksel aktivite yapması gerektiği uyarısında bulundu.
Korucuoğlu'nun verdiği bilgiye göre, kadının hayatında köklü değişiklikler yaratan ve derinden etkileyen menopoz dönemi, bir kadının hayatının ortalama olarak üçte birini kapsıyor.
1500'lü yıllarda ortalama kadın ömrünün 40 yıl olduğu ve kadınların çoğunun menopoz dönemine hiç girmediği düşünülüyor. 1900'lü yılların başında 60 olan ortalama kadın yaşı, günümüzde 80'e ulaştı. Bu nedenle günümüzde bir kadının ortalama 51 yaşında menopoza girdiği düşünüldüğünde kadınlar menopozu yaşayarak yaklaşık 30 yıl geçiriyor. Hayatın bu kadar uzun ve önemli bir bölümünü içermesi nedeniyle her kadın bu dönemi en az hasarla atlatacak şekilde bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi önem taşıyor.
Menopozdaki her kadının yılda bir kez mutlaka bir jinekologla görüşmesi, gerekli tetkiklerin ve muayenenin yapılması tavsiye ediliyor.
AA
Bir çoğunun bağımlılık, keyif ya da bir nefes duman diyerek tükettiği sigara, kadınların erken dönemde menopoza girmesine neden olabiliyor.
Uzmanlar, sigara içen ve içmeyen kadınlar üzerinde yapılmış olan çalışmalarda, sigara kullanan kadınların diğerlerine oranla daha erken menopoza girdiğini ve menopoza bağlı ortaya çıkabilen kemik erimesi, enfeksiyon, idrar kaçırma ve psikolojinin olumsuz etkilenmesi gibi durumlarla karşılaşma riskini artırdığını belirtiyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ümit Korucuoğlu, 18 Ekim Dünya Menopoz Günü ile ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''menopoz''un aylık adetlerin durması anlamına geldiğini söyledi.
Adet gören bir kadının yumurtalıklarından üretilen hormonların artık yapılmamasına bağlı olarak bir yıl adet görmemesi olarak tanımlandığını ifade eden Korucuoğlu, ''Altta yatan mekanizma ergenliğe girerken 500 bin civarında olan yumurtaların her ay tüketilmesi sonucu yumurtalıklardaki yumurtaların kritik seviyenin altına inmesi ve yetersiz hormon salınımına bağlı olarak aylık adetlerin önce düzeninin bozulması sonra da tamamen kesilmesidir'' dedi.
Korucuoğlu, dünyada ortalama menopoz yaşının 51 olduğunu ifade ederek, yapılan çalışmalara göre Türkiye'de ise ortalama menopoz yaşının 46 ile 48 arasında değiştiğini söyledi.
Menopoz yaşında, genetik faktörler önemli olduğunu, bunun dışında doğumdaki ve ergenliğe girerken mevcut yumurta sayısı ve yumurtaların tüketilme hızının belirleyici faktörler olduğunu vurgulayan Korucuoğlu, annenin menopoz yaşının bir kadının menopoz yaşını belirlemede önemli bir etken olduğuna dikkati çekti.
SİGARA KULLANIMINA DİKKAT
Korucuoğlu, yapılan bilimsel çalışmalarda sigaranın erken menopoz üzerinde etkili olduğunun tespit edildiğini belirterek, ''Sigara içen ve içmeyen kadınlar üzerinde yapılmış olan çalışmalar, sigara kullanan kadınların diğerlerine oranla daha erken menopoza girdiğini göstermiştir'' diye konuştu.
Bu nedenle, kadınların sigara kullanımından kaçınması gerektiğinin altını çizen Korucuoğlu, ''Bunun dışında hiç doğum yapmayanların da erken dönemde menopoza girdiği tespit edilmiştir'' dedi.
MENOPOZLA TEKRARLAYAN ENFEKSİYONLAR SIK GÖRÜLÜYOR
Korucuoğlu, kadınların çoğunda menopoza geçiş sürecinde adet düzensizlikleri, ateş basması gibi fiziksel ve psikolojik değişiklikler izlendiğini anlattı.
Menopoza geçiş tamamlandıktan sonra adetlerin durduğunu ve bulguların belirginleştiğini dile getiren Korucuoğlu, şöyle devam etti:
''Bu dönemin en sık şikayet edilen ve en sık görülen bulgusu ateş basmalarıdır. Ateş basmaları baş, boyun ve göğüs bölgesinde hissedilir, ciltte kırmızılık, vücut ısısında ani artış ve terlemeyle karakterizedir. Genellikle birkaç saniyeyle birkaç dakika arasında sürer ancak nadiren bir saate kadar uzayabilir. Menopoza geçiş döneminde her 10 kadından birinde tespit edilen ateş basmaları, menopoz döneminde her iki kadından birinde izlenmektedir. 5 yılın sonunda bu oran yüzde 20'ye düşmektedir.
Menopozla birlikte azalan hormon yapımına bağlı olarak iç ve dış cinsel organlarda ve idrar yollarında da birçok değişiklik ortaya çıkmaktadır. Vajinal kuruluk, cinsel hayatın olumsuz etkilenmesi ve tekrarlayan enfeksiyonlar sık görülür. İdrar sorunları da sık olup, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma en çok karşılaşılan sorunlardır.
Türkiye'deki menopozdaki kadınlar üzerinde yaptığımız çalışmada, ürogenital şikayetlerin sıklığını araştırdık ve sık idrara çıkmanın yüzde 16 ile en sık sorun olarak tespit edildi. İdrar kaçırma, ilişki sırasında ağrı ve vajinal kuruluk diğer sık görülen sorunlar olup yüzde 10 civarında izlendi.''
Korucuoğlu, azalan hormon üretimine bağlı olarak kemik erimesinin de çok sık karşılaşılan bir sorun olduğunu belirterek, ''Menopozla birlikte tüm vücudunda belirgin değişiklikler yaşayan kadının psikolojik olarak da bu süreçten etkilenmesi oldukça sıktır'' dedi.
Korucuoğlu, kemik erimesinin engellenebilmesi için kadınların, mutlaka süt ve süt ürünleri tüketimine özen göstermesi, düzenli fiziksel aktivite yapması gerektiği uyarısında bulundu.
Korucuoğlu'nun verdiği bilgiye göre, kadının hayatında köklü değişiklikler yaratan ve derinden etkileyen menopoz dönemi, bir kadının hayatının ortalama olarak üçte birini kapsıyor.
1500'lü yıllarda ortalama kadın ömrünün 40 yıl olduğu ve kadınların çoğunun menopoz dönemine hiç girmediği düşünülüyor. 1900'lü yılların başında 60 olan ortalama kadın yaşı, günümüzde 80'e ulaştı. Bu nedenle günümüzde bir kadının ortalama 51 yaşında menopoza girdiği düşünüldüğünde kadınlar menopozu yaşayarak yaklaşık 30 yıl geçiriyor. Hayatın bu kadar uzun ve önemli bir bölümünü içermesi nedeniyle her kadın bu dönemi en az hasarla atlatacak şekilde bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi önem taşıyor.
Menopozdaki her kadının yılda bir kez mutlaka bir jinekologla görüşmesi, gerekli tetkiklerin ve muayenenin yapılması tavsiye ediliyor.
AA