İşte böbrekleri korumanın yolları
Mükemmel birer filtre olan böbrekler her gün 200 litre kanı süzerek toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırıyor. Ancak bu çalışkan organlar zamanla yorulup fonksiyonlarını kaybedebiliyor. Günümüzde sayıları hızla artan böbrek yetmezliği hastalarından biri olmak istemiyorsanız uzmanların önerilerine kulak verin, böbreklerinizi koruma altına alın.
Her 6-7 kişiden birinin böbrek hastası olduğu ülkemizde 5 yıl sonra 125 bin böbrek hastasının var olacağı öngörülüyor. Oysa günlük yaşantımızda yapacağımız ufak değişiklikler ve düzenli kontroller yaşam boyu sağlıklı böbreklere sahip olmamızı sağlıyor. Nefroloji Sorumlusu Doç. Dr. Ülkem Çakır, hızla artan böbrek yetmezliği hastaları için en iyi tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu ancak esas hedefin böbrek yetmezliğini önlemek olduğunu belirtiyor.
Doç. Dr. Çakır, bir fabrika gibi çalışan organlar olarak tanımladığı böbreklerin fonksiyonunu şöyle açıklıyor:
"Çok zengin bir damar yumağından oluşan bu mükemmel organlar vücutta filtre görevi görüyor. Kalp her atışında vücuttaki kanın yüzde 20-25'ini her iki böbreğe gönderiyor. Bir erişkinin 5-6 litre kan hacminin olması ve kalbin dakikada yaklaşık 70-80 kez atması sonucu böbrekler günde 200 litre kan süzüyor. Böbrekler bu işlem sırasında vücut için yararlı olan proteini tutuyor, üre ve kreatinin gibi birtakım toksik maddeleri ise ayıklıyor. Temizlenen kan sisteme geri dönerken, atık maddeler de böbrekten çıkan ve üreter denilen ince borularla idrar torbasına gönderilerek, idrarla dışarı atılıyor. Çok çalışkan olan bu organlar yüzde 15 kapasiteye düşene kadar görevlerini yerine getirmeye çalıştığı için hastalıklar geç fark edilebiliyor."
İşte böbreklerinizi korumak için bilmeniz ve almanız gereken önlemler...
DAMAĞINIZA TUZU UNUTTURUN
Aşırı tuz tüketimi kan basıncını yükseltiyor. Bu yükselme önce böbrekte başlıyor. Böbrekteki kılcal damarlarda yüksek tansiyona bağlı yapısal bozukluklar ve tıkanmalar gelişiyor. Bir erişkinin günde 5-6 g tuz tüketmesi gerekirken, araştırmalar ülkemizde bu rakamın 20-25 g arasında olduğunu gösteriyor.
NE ÇOK NE AZ, YETERİNCE SU İÇİN
Böbreğin ayrıştırdığı toksik maddeler vücuttaki su fazlası ile idrar haline getirilip atılıyor. Erişkin bir kadının günde 1.5 litre, erkeğin ise 2 litre su içmesi gerekiyor. Ancak yeterli su olmazsa bu işlev yerine getirilemiyor ve yeterli su tüketmeyen herkesin böbreğinde mutlaka bir işlev bozukluğu gelişiyor.
SİGARAYI BIRAKIN
Sigara kullanımı vücuttaki damar yapısını bozuyor. Damarları etkileyen tüm faktörler böbrekleri de etkiliyor. Kılcal damarlardaki dolaşım yavaşlayıp oksijen miktarı azalınca böbrek yetmezliği riski artıyor.
RASTGELE İLAÇ KULLANMAYIN
Romatizmal ağrı kesiciler başta olmak üzere bilinçsizce, uzun süre ve yüksek dozda tüketilen ağrı kesiciler ve doktor önerisi olmadan kullanılan antibiyotikler böbreklerde birikerek kılcal damar sisteminin kanlanmasını bozuyor ve süzme işlemini olumsuz etkiliyor.
EGZERSİZİ İHMAL ETMEYİN
Düzenli olarak egzersiz yapmak böbrek sağlığına dolaylı olarak katkı sağlıyor. Egzersiz sayesinde vücuttaki kan dolaşımı hızlanıyor, kalbin pompa fonksiyonu gelişiyor, obezitenin önüne geçiliyor, insülin mekanizması sağlıklı çalışmaya başladığı için diyabet riski azalıyor.
DİĞER HASTALIKLARI İHMAL ETMEYİN
Böbreklerin damar yumağından oluşması nedeniyle, vücutta damar sistemini etkileyen her hastalık böbrekleri de bozuyor.
GENETİK YATKINLIĞINIZI ÖNEMSEYİN
Ailede tekrarlayan böbrek taşları olması, polikistik böbrek hastalığı, idrar kanallarında tıkanıklık gibi hastalıklar genetik geçişli olabiliyor. Ailesinde böbrek hastalığı olanların 40 yaşına kadar yılda bir kez, 40 yaşından sonra yılda iki kez böbrek muayenesinden geçmesi öneriliyor. Öte yandan genetik geçişi olmasa da her insanın böbrek süzme fonksiyonu 40 yaşından sonra yıldan yıla yüzde 1-2 oranında azalıyor. Örneğin 70 yaşında bir insanın böbrekleri, hiçbir hastalığı olmasa dahi yüzde 100 kapasite ile çalışmıyor.
İDEAL KİLONUZU KORUYUN
Çağın hastalığı olarak tanımlanan ve her yaştan insanı etkileyen obezite yani aşırı kilo; böbrekleri hem doğrudan hem de dolaylı yoldan etkiliyor. Aşırı kilo, böbrek içindeki basıncı yükseltiyor, kılcal damarlarda bozulmalara neden oluyor. Bu nedenle ideal kiloyu korumanın yanı sıra rutin tetkiklerin de yaptırılması gerekiyor.
SİNYALLERİ ÖNEMSEYİN!
Bu belirtiler, böbreklerinizin fonksiyon kaybına uğradığını işaret ediyor olabilir.
-Kan basıncında ani değişikler (ani yükselme-düşme)
-Bulantı hissi
-İştahsızlık
-Yüzde ve vücutta şişlik
-Çok sık idrara gitme
-Köpüklü, koyu renkli ve kokulu idrar
Mükemmel birer filtre olan böbrekler her gün 200 litre kanı süzerek toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırıyor. Ancak bu çalışkan organlar zamanla yorulup fonksiyonlarını kaybedebiliyor. Günümüzde sayıları hızla artan böbrek yetmezliği hastalarından biri olmak istemiyorsanız uzmanların önerilerine kulak verin, böbreklerinizi koruma altına alın.
Her 6-7 kişiden birinin böbrek hastası olduğu ülkemizde 5 yıl sonra 125 bin böbrek hastasının var olacağı öngörülüyor. Oysa günlük yaşantımızda yapacağımız ufak değişiklikler ve düzenli kontroller yaşam boyu sağlıklı böbreklere sahip olmamızı sağlıyor. Nefroloji Sorumlusu Doç. Dr. Ülkem Çakır, hızla artan böbrek yetmezliği hastaları için en iyi tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu ancak esas hedefin böbrek yetmezliğini önlemek olduğunu belirtiyor.
Doç. Dr. Çakır, bir fabrika gibi çalışan organlar olarak tanımladığı böbreklerin fonksiyonunu şöyle açıklıyor:
"Çok zengin bir damar yumağından oluşan bu mükemmel organlar vücutta filtre görevi görüyor. Kalp her atışında vücuttaki kanın yüzde 20-25'ini her iki böbreğe gönderiyor. Bir erişkinin 5-6 litre kan hacminin olması ve kalbin dakikada yaklaşık 70-80 kez atması sonucu böbrekler günde 200 litre kan süzüyor. Böbrekler bu işlem sırasında vücut için yararlı olan proteini tutuyor, üre ve kreatinin gibi birtakım toksik maddeleri ise ayıklıyor. Temizlenen kan sisteme geri dönerken, atık maddeler de böbrekten çıkan ve üreter denilen ince borularla idrar torbasına gönderilerek, idrarla dışarı atılıyor. Çok çalışkan olan bu organlar yüzde 15 kapasiteye düşene kadar görevlerini yerine getirmeye çalıştığı için hastalıklar geç fark edilebiliyor."
İşte böbreklerinizi korumak için bilmeniz ve almanız gereken önlemler...
DAMAĞINIZA TUZU UNUTTURUN
Aşırı tuz tüketimi kan basıncını yükseltiyor. Bu yükselme önce böbrekte başlıyor. Böbrekteki kılcal damarlarda yüksek tansiyona bağlı yapısal bozukluklar ve tıkanmalar gelişiyor. Bir erişkinin günde 5-6 g tuz tüketmesi gerekirken, araştırmalar ülkemizde bu rakamın 20-25 g arasında olduğunu gösteriyor.
NE ÇOK NE AZ, YETERİNCE SU İÇİN
Böbreğin ayrıştırdığı toksik maddeler vücuttaki su fazlası ile idrar haline getirilip atılıyor. Erişkin bir kadının günde 1.5 litre, erkeğin ise 2 litre su içmesi gerekiyor. Ancak yeterli su olmazsa bu işlev yerine getirilemiyor ve yeterli su tüketmeyen herkesin böbreğinde mutlaka bir işlev bozukluğu gelişiyor.
SİGARAYI BIRAKIN
Sigara kullanımı vücuttaki damar yapısını bozuyor. Damarları etkileyen tüm faktörler böbrekleri de etkiliyor. Kılcal damarlardaki dolaşım yavaşlayıp oksijen miktarı azalınca böbrek yetmezliği riski artıyor.
RASTGELE İLAÇ KULLANMAYIN
Romatizmal ağrı kesiciler başta olmak üzere bilinçsizce, uzun süre ve yüksek dozda tüketilen ağrı kesiciler ve doktor önerisi olmadan kullanılan antibiyotikler böbreklerde birikerek kılcal damar sisteminin kanlanmasını bozuyor ve süzme işlemini olumsuz etkiliyor.
EGZERSİZİ İHMAL ETMEYİN
Düzenli olarak egzersiz yapmak böbrek sağlığına dolaylı olarak katkı sağlıyor. Egzersiz sayesinde vücuttaki kan dolaşımı hızlanıyor, kalbin pompa fonksiyonu gelişiyor, obezitenin önüne geçiliyor, insülin mekanizması sağlıklı çalışmaya başladığı için diyabet riski azalıyor.
DİĞER HASTALIKLARI İHMAL ETMEYİN
Böbreklerin damar yumağından oluşması nedeniyle, vücutta damar sistemini etkileyen her hastalık böbrekleri de bozuyor.
GENETİK YATKINLIĞINIZI ÖNEMSEYİN
Ailede tekrarlayan böbrek taşları olması, polikistik böbrek hastalığı, idrar kanallarında tıkanıklık gibi hastalıklar genetik geçişli olabiliyor. Ailesinde böbrek hastalığı olanların 40 yaşına kadar yılda bir kez, 40 yaşından sonra yılda iki kez böbrek muayenesinden geçmesi öneriliyor. Öte yandan genetik geçişi olmasa da her insanın böbrek süzme fonksiyonu 40 yaşından sonra yıldan yıla yüzde 1-2 oranında azalıyor. Örneğin 70 yaşında bir insanın böbrekleri, hiçbir hastalığı olmasa dahi yüzde 100 kapasite ile çalışmıyor.
İDEAL KİLONUZU KORUYUN
Çağın hastalığı olarak tanımlanan ve her yaştan insanı etkileyen obezite yani aşırı kilo; böbrekleri hem doğrudan hem de dolaylı yoldan etkiliyor. Aşırı kilo, böbrek içindeki basıncı yükseltiyor, kılcal damarlarda bozulmalara neden oluyor. Bu nedenle ideal kiloyu korumanın yanı sıra rutin tetkiklerin de yaptırılması gerekiyor.
SİNYALLERİ ÖNEMSEYİN!
Bu belirtiler, böbreklerinizin fonksiyon kaybına uğradığını işaret ediyor olabilir.
-Kan basıncında ani değişikler (ani yükselme-düşme)
-Bulantı hissi
-İştahsızlık
-Yüzde ve vücutta şişlik
-Çok sık idrara gitme
-Köpüklü, koyu renkli ve kokulu idrar