Bebeğinizin büyüdüğünü ve ayakları yere basan bir birey olduğunu görmek mutluluk ve gurur vericidir. Ancak ergenlik dönemi anne-babanın disiplinle büyütme çabası çocuğunuzun savaş açmasına neden olabilir.
Ergenlik sürecini hem anne-baba hem de çocuk açısından yara almadan atlatmak adına yapılması gerekenleri Hisar Intercontinental Hospital Uzman Psikoloğu Gülşah Yahşi ile konuştuk…
Ergenliğin, insan gelişiminin fırtınalı ve stresli bir evresi olduğunun altını çizen Uzm. Psikolog Yahşi; “Bu süreç kişinin yetişkine özgü ayrıcalıkların kendisine verilmediğini hissettiği zaman başlar ve yetişkinin toplumsal konumu kendisine verildiği zaman sona erer. Ergenin yaşadığı çalkantılar, bu dönemde hem ergeni hem de anne babayı zaman zaman çok zorlar. Özellikle çeşitli nedenlerle diğer ebeveynin evden ayrı kaldığı durumlarda, her iki ebeveynin işi tek ebeveyne düşmekte ve ergen ile yaşayan ebeveyn zorlanmaktadır. Ergenlik dönemi içinde çocuğu olan anne babalar için, birbirlerine destek olma birçok konuda olduğu gibi bu konuda da önemlidir.
Ebeveyn-Ergen Çatışmaları Ergenin Normal Ruhsal Gelişimi İçin Gereklidir. Ama Dozunda Olursa…
Ebeveyn - çocuk/ergen arasındaki tartışmaların çoğu okul ödevleri, sosyal yaşam, arkadaşlar, ev işleri, kurallar, kardeş ilişkileri ve kişisel bakım gibi gündelik olaylardan kaynaklanır. Bu çatışmaları babalardan çok anneler yaşar. Çoğunlukla da anne-kız ilişkisinde ortaya çıkar. Normal sınırlar içindeki bu tür çatışmalar için endişelenmemek gerekir. Çünkü bu çatışmalar ergenin normal ruhsal gelişimi için de gereklidir. Tehlikeli olan bu çatışmaların çok yoğun ve şiddetli yaşanmasıdır. Çatışmaların sıklığı, davranış sorunları ile doğru orantılı olabilir. Çatışmalı ilişkilerin baskın olduğu gençlerde evden kaçma, erken evlilik, uç gruplara yönelme, okul reddi, ilaç/madde kullanımı daha sık gözlemlenir.
Aslında ruhsal bağımsızlığını sağlamaya çalışmakta..
Ergen, kendi doğrularını, değerlerini, beğeni ve tercihlerini bulmak için arkadaşlarının bakışından, sözünden onay bulmaya çalışırken kasıtlı olmadan ailesine karşı gelir; kuralları sınar, tek başına kalmaya çalışır. Zihninde ‘olması gereken-ideal ebeveyn’i ile kendi ebeveyni arasında farklılık bulduğunda öfkelenir; ebeveynini eleştirir, yargılar. Fiziksel olarak onların evinde yaşarken onlara karşı gelerek, kurallara uymayarak, arkadaşlarını ailesine tercih ederek, yalnız kalıp müzik dinleyerek, uzun telefon konuşmaları yaparak mahremiyetine aşırı titizlenerek; aslında ruhsal bağımsızlığını sağlamaya çalışmaktadır. Ancak anne babalar tüm bunları kendilerini saymama şeklinde yorumlayarak, hem kendileri hem de çocukları için gerginlik yaratan ilişki ile bazen sorunların temelini atarlar. Ergeni anlayamaz ve ona karşı öfkelenmeye başlarlar.
Ergenim! Haklıyım! Şikayetim Var…
Ergenin aşırı ve sürekli olarak giyinmesinden, konuşmasından, dağınıklığından arkadaş seçimine kadar müdahalede bulunmak yanlış bir harekettir. Çünkü bu müdahalelerle 'Sen bilemezsin, senin yaptığın doğru ve güzel değil, doğrusu şöyle olur' mesajı iletilmekte ve aslında ergenin oluşturmaya çalıştığı kimliğine saygısızlık yapılır. Aşırı müdahaleye maruz kalan ergen, işte o zaman sinirli, öfkeli, tereddütlü, kaygılı olmakta ve bu defa kasıtlı olarak ebeveynini kırmaktadır.
Çocuğumla Neden Sorun Yaşıyorum?
Yaşanan sorunlar yaş farklılığından daha çok toplumdaki değişimlerden ve sık sık duyulan 'Ben senin yaşındayken... ' cümlesiyle başlayan örneklerle de görebildiğimiz kuşak farklılığından kaynaklanır. Bir diğer neden ergenlerin meslekle ilgili karar verecekleri dönemde; anne babaların kendi meslek yaşamlarını gözden geçirerek, gerçekleştirdikleri ya da gerçekleştiremediklerine odaklanmalarıdır. Çocuklarının önündeki kendilerince daha iyi fırsatlara gıpta ederek onun için iyi olabileceğini düşündükleri seçeneklerde ısrar ederek ergeni yönlendirebilirler.
Çocuğunuzun da Bir Birey Olduğunu Unutmayın!
Anne baba olarak iyi niyetle de olsa hata yapabilirsiniz. Bu yüzden ergenlik döneminde olan çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğu konusunu araştırın ve onu daha iyi anlamaya çalışın. Unutmayın; bir insanı sadece sevmek yetmez, onun içinde bulunduğu hali ve ihtiyaçlarını da doğru anlamayı gerektirir.
Ergenlik sürecini hem anne-baba hem de çocuk açısından yara almadan atlatmak adına yapılması gerekenleri Hisar Intercontinental Hospital Uzman Psikoloğu Gülşah Yahşi ile konuştuk…
Ergenliğin, insan gelişiminin fırtınalı ve stresli bir evresi olduğunun altını çizen Uzm. Psikolog Yahşi; “Bu süreç kişinin yetişkine özgü ayrıcalıkların kendisine verilmediğini hissettiği zaman başlar ve yetişkinin toplumsal konumu kendisine verildiği zaman sona erer. Ergenin yaşadığı çalkantılar, bu dönemde hem ergeni hem de anne babayı zaman zaman çok zorlar. Özellikle çeşitli nedenlerle diğer ebeveynin evden ayrı kaldığı durumlarda, her iki ebeveynin işi tek ebeveyne düşmekte ve ergen ile yaşayan ebeveyn zorlanmaktadır. Ergenlik dönemi içinde çocuğu olan anne babalar için, birbirlerine destek olma birçok konuda olduğu gibi bu konuda da önemlidir.
Ebeveyn-Ergen Çatışmaları Ergenin Normal Ruhsal Gelişimi İçin Gereklidir. Ama Dozunda Olursa…
Ebeveyn - çocuk/ergen arasındaki tartışmaların çoğu okul ödevleri, sosyal yaşam, arkadaşlar, ev işleri, kurallar, kardeş ilişkileri ve kişisel bakım gibi gündelik olaylardan kaynaklanır. Bu çatışmaları babalardan çok anneler yaşar. Çoğunlukla da anne-kız ilişkisinde ortaya çıkar. Normal sınırlar içindeki bu tür çatışmalar için endişelenmemek gerekir. Çünkü bu çatışmalar ergenin normal ruhsal gelişimi için de gereklidir. Tehlikeli olan bu çatışmaların çok yoğun ve şiddetli yaşanmasıdır. Çatışmaların sıklığı, davranış sorunları ile doğru orantılı olabilir. Çatışmalı ilişkilerin baskın olduğu gençlerde evden kaçma, erken evlilik, uç gruplara yönelme, okul reddi, ilaç/madde kullanımı daha sık gözlemlenir.
Aslında ruhsal bağımsızlığını sağlamaya çalışmakta..
Ergen, kendi doğrularını, değerlerini, beğeni ve tercihlerini bulmak için arkadaşlarının bakışından, sözünden onay bulmaya çalışırken kasıtlı olmadan ailesine karşı gelir; kuralları sınar, tek başına kalmaya çalışır. Zihninde ‘olması gereken-ideal ebeveyn’i ile kendi ebeveyni arasında farklılık bulduğunda öfkelenir; ebeveynini eleştirir, yargılar. Fiziksel olarak onların evinde yaşarken onlara karşı gelerek, kurallara uymayarak, arkadaşlarını ailesine tercih ederek, yalnız kalıp müzik dinleyerek, uzun telefon konuşmaları yaparak mahremiyetine aşırı titizlenerek; aslında ruhsal bağımsızlığını sağlamaya çalışmaktadır. Ancak anne babalar tüm bunları kendilerini saymama şeklinde yorumlayarak, hem kendileri hem de çocukları için gerginlik yaratan ilişki ile bazen sorunların temelini atarlar. Ergeni anlayamaz ve ona karşı öfkelenmeye başlarlar.
Ergenim! Haklıyım! Şikayetim Var…
Ergenin aşırı ve sürekli olarak giyinmesinden, konuşmasından, dağınıklığından arkadaş seçimine kadar müdahalede bulunmak yanlış bir harekettir. Çünkü bu müdahalelerle 'Sen bilemezsin, senin yaptığın doğru ve güzel değil, doğrusu şöyle olur' mesajı iletilmekte ve aslında ergenin oluşturmaya çalıştığı kimliğine saygısızlık yapılır. Aşırı müdahaleye maruz kalan ergen, işte o zaman sinirli, öfkeli, tereddütlü, kaygılı olmakta ve bu defa kasıtlı olarak ebeveynini kırmaktadır.
Çocuğumla Neden Sorun Yaşıyorum?
Yaşanan sorunlar yaş farklılığından daha çok toplumdaki değişimlerden ve sık sık duyulan 'Ben senin yaşındayken... ' cümlesiyle başlayan örneklerle de görebildiğimiz kuşak farklılığından kaynaklanır. Bir diğer neden ergenlerin meslekle ilgili karar verecekleri dönemde; anne babaların kendi meslek yaşamlarını gözden geçirerek, gerçekleştirdikleri ya da gerçekleştiremediklerine odaklanmalarıdır. Çocuklarının önündeki kendilerince daha iyi fırsatlara gıpta ederek onun için iyi olabileceğini düşündükleri seçeneklerde ısrar ederek ergeni yönlendirebilirler.
Çocuğunuzun da Bir Birey Olduğunu Unutmayın!
Anne baba olarak iyi niyetle de olsa hata yapabilirsiniz. Bu yüzden ergenlik döneminde olan çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğu konusunu araştırın ve onu daha iyi anlamaya çalışın. Unutmayın; bir insanı sadece sevmek yetmez, onun içinde bulunduğu hali ve ihtiyaçlarını da doğru anlamayı gerektirir.